Hamile olduğunu öğrenen bütün kadınlar için hamilelik süreci oldukça etkileyici ve bir o kadar da heyecanlı bir süreçtir. Özellikle ilk hamileliklerini yaşayan kadınlar için vücutlarında bir canlının büyümesine şahit olmak oldukça özel bir deneyimdir. Hamilelik sürecinin sonlarına doğru bu süreç ise kendini korkuyla karışık bir heyecana bırakır. İlk bebeklerini kucaklarına alacak anne adayları özellikle doğum ile ilgili konuları merak etmeye başlarlar.
Bu süreç içerisinde ise çoğu anne adayı doğum yöntemlerini araştırmaya başladığında doğum sancılarını ve ağrılarını düşünerek strese girebiliyor. Anne adayının hamileliğinin son zamanlarını gergin ve stresli geçirmesine engel olmanın tek yolu ise anne adayını bilinçlendirmek. Doğum yöntemleri ve sonrasında bilinçlenmiş olan anne adayları kendilerini doğuma hem psikolojik hem de fiziksel olarak hazırlayabilirler.
Epidural Doğum
Anne adayının doğum yöntemini belirleyen en önemli etken kadın doğum uzmanı tarafından yapılan muayeneler ve değerlendirmelerdir. Genellikle annenin vajinal yani normal doğum gerçekleştiremeyeceği durumlarda anne adayına sezaryen doğum tavsiye edilmektedir. Ancak bazen normal doğuma ya da epidural doğuma karar verilse bile doğum esnasında oluşabilecek komplikasyonlardan dolayı sezaryen doğuma ihtiyaç duyabilmektedir. Acil durumlarda sezaryen doğumu geçişi en kolay olan ise epidural doğumdur. Vajinal yani normal doğum esnasında risk oluşsa bile anne adayına anestezi uygulanması, damar yolu açılması gibi süreçler zaman alabilir. Ancak epidural doğumda anne adayının bel kısmında epidural anestezi için açılmış bir katater bulunmaktadır. Epidural doğum esnasında sezaryen doğuma ihtiyaç duyulduğu anda bu katater üzerinden anne adayına kolaylıkla anestezi uzmanı tarafından anestezi uygulanabilir. Bu durumda özellikle acil durumlarda sezaryen doğumu geçişi kolaylaştırır.
Epidural Doğum Hakkında Bilmeniz Gereken 4 Bilgi
Hamile olduğunu öğrenen bütün kadınlar için hamilelik süreci oldukça etkileyici ve bir o kadar da heyecanlı bir süreçtir. Özellikle ilk hamileliklerini yaşayan kadınlar için vücutlarında bir canlının büyümesine şahit olmak oldukça özel bir deneyimdir. Hamilelik sürecinin sonlarına doğru bu süreç ise kendini korkuyla karışık bir heyecana bırakır. İlk bebeklerini kucaklarına alacak anne adayları özellikle doğum ile ilgili konuları merak etmeye başlarlar. Bu süreç içerisinde ise çoğu anne adayı doğum yöntemlerini araştırmaya başladığında doğum sancılarını ve ağrılarını düşünerek strese girebiliyor. Anne adayının hamileliğinin son zamanlarını gergin ve stresli geçirmesine engel olmanın tek yolu ise anne adayını bilinçlendirmek. Doğum yöntemleri ve sonrasında bilinçlenmiş olan anne adayları kendilerini doğuma hem psikolojik hem de fiziksel olarak hazırlayabilirler.
Doğum yöntemlerine baktığınız zaman tıp dünyasında yaşanan gelişmelere bağlı olarak farklı doğum yöntemleri ile karşılaşabilirsiniz. Ancak başlıca doğum yöntemleri ise şunlardır;
· Vajinal (normal) doğum,
· Sezaryen doğum,
· Suda doğum,
· Epidural doğum,
· Spinal doğum.
Günümüzde anne adaylarının en çok tercih ettiği doğum yöntemlerinin başında ise ağrısız doğum olarak da bilinen epidural doğum geliyor. Hem ağrısız hem de güvenli bir doğum yöntemi olan epidural doğum bu özellikleri ile ön plana çıkmayı başarıyor.
Yazımızda ise en çok tercih edilen doğum yöntemi olan epidural doğum hakkında bilmeniz gereken 4 bilgi hakkında detaylı bilgiler vermeye çalışacağız.
Doğum ağrılarını azaltmak için bilinen en etkili yöntem epidural anestezidir
Doğumun gerçekleşeceği gün yaklaşırken anne adaylarını en çok düşündüren konulardan biri de doğum sırasında oluşan doğum sancısı ve doğum ağrılarıdır. Epidural doğumun en önemli özelliklerinden biri ağrısız ve sancısız bir doğum imkan sağlamasıdır. Doğum iç aşamada gerçekleşmektedir. Bunlar; kanalın açılması, bebeğin kanaldan çıkması ve son olarak plesantanın çıkışıdır. İlk aşama olarak kabul edilen açılma aşamasında oluşan rahim kasılmaları, rahmin boyunun genişlemesini sağlayarak doğum kanalının açılmasını sağlar. Doğumun başladığına dair en önemli işaret olan bu rahim kasılmaları ikinci aşama olan bebeğin doğum kanalına girmesi ve çıkması ile devam eder. Bütün bu süreçler boyunca yaşanan rahim kasılmaları doğum sancılarının ve ağrılarının anne tarafından şiddetli bir şekilde hissedildiği süreçlerdir. Epidural anestezi ise bütün bu normal doğum aşamaları devam ederken uygulanır ve doğum ağrılarını, sancılarını anne adayının hissetmesinin önüne geçilir. Anne adayının rahim kasılmaları yani doğum sancıları düzenli hale gelip, rahim ağzı yaklaşık %60-%70 civarında inceldiğinde ve açıklığı ise 4 cm’ye ulaştığında epidural anestezi uygulanır. Yani doğum sancıları anneyi tam zorlamaya başladığında uygulanarak anneyi zorlamaya başlayacak sancıların ve ağrılar önlenmiş olur. Bu yüzden epidural doğum yöntemi doğum ağrılarını azaltmak için bilinen en etkili yöntem olarak bilinmektedir.
Epidural doğum sırasında acı ve ağrı hissedilmez
Doğumun gerçekleşmesine sayılı günler kala anne adaylarını en çok strese sokan konuların başında doğum sırasında hissedilen acı ve ağrılar gelmektedir. Epidural doğum yönteminin en çok tercih edilmesindeki sebeplerden biri de epidural doğum sırasında acı ve ağrı hissedilmez. Üç aşamadan oluşan doğumda doğumu başlatan rahim kasılmalıdır. Rahim kasılmaların düzenli hale geçmesi ve şiddetini arttırması doğumun başlangıcına dair en önemli belirti olarak kabul edilir. Anne adaylarını tedirgin eden de hissetmeye başladıkları bu kasılmalardır. Doğumun başlaması ile kasılmaların neden olduğu acı ve ağrı sinirler aracılığı ile omuriliğe ve oradan da omurilik üzerinden beyine iletilir. Böylece rahim kasılmalarının neden olduğu acı ve ağrıyı bütün vücut hissetmeye başlar.
Aslında doğum sırasında hissedilen acı ve ağrıyı bastırmak için alternatif yöntemler vardır. Örneğin, derin nefes a